21 Ekim 2020
20 Ekim 2020
20 Ekim 2020
11 Ekim 2020
10 Ekim 2020
9 Ekim 2020
9 Ekim 2020
9 Ekim 2020
9 Ekim 2020
9 Ekim 2020
9 Ekim 2020
9 Ekim 2020
8 Ekim 2020
8 Ekim 2020
8 Ekim 2020
8 Ekim 2020
6 Ekim 2020
6 Ekim 2020
6 Ekim 2020
6 Ekim 2020
4 Ekim 2020
3 Ekim 2020
3 Ekim 2020
3 Ekim 2020
3 Ekim 2020
3 Ekim 2020
3 Ekim 2020
3 Ekim 2020
3 Ekim 2020
3 Ekim 2020
3 Ekim 2020
3 Ekim 2020
3 Ekim 2020
3 Ekim 2020
3 Ekim 2020
3 Ekim 2020
3 Ekim 2020
3 Ekim 2020
3 Ekim 2020
3 Ekim 2020
3 Ekim 2020
3 Ekim 2020
3 Ekim 2020
3 Ekim 2020
3 Ekim 2020
3 Ekim 2020
3 Ekim 2020
3 Ekim 2020
3 Ekim 2020
3 Ekim 2020
3 Ekim 2020
3 Ekim 2020
3 Ekim 2020
3 Ekim 2020
2 Ekim 2020
2 Ekim 2020
2 Ekim 2020
2 Ekim 2020
2 Ekim 2020
2 Ekim 2020
2 Ekim 2020
2 Ekim 2020
2 Ekim 2020
2 Ekim 2020
2 Ekim 2020
2 Ekim 2020
2 Ekim 2020
2 Ekim 2020
2 Ekim 2020
2 Ekim 2020
24 Ekim 2020
24 Ekim 2020
24 Ekim 2020
24 Ekim 2020
24 Ekim 2020
24 Ekim 2020
24 Ekim 2020
24 Ekim 2020
22 Ekim 2020
20 Ekim 2020
30 Eylül 2020
28 Eylül 2020
28 Eylül 2020
27 Eylül 2020
27 Eylül 2020
26 Eylül 2020
22 Eylül 2020
21 Eylül 2020
21 Eylül 2020
21 Eylül 2020
21 Eylül 2020
21 Eylül 2020
21 Eylül 2020
21 Eylül 2020
21 Eylül 2020
21 Eylül 2020
20 Eylül 2020
Sitemize üye olarak beğendiğiniz içerikleri favorilerinize ekleyebilir, kendi ürettiğiniz ya da internet üzerinde beğendiğiniz içerikleri sitemizin ziyaretçilerine içerik gönder seçeneği ile sunabilirsiniz.
Zaten bir üyeliğiniz mevcut mu ? Giriş yapın
Sitemize üye olarak beğendiğiniz içerikleri favorilerinize ekleyebilir, kendi ürettiğiniz ya da internet üzerinde beğendiğiniz içerikleri sitemizin ziyaretçilerine içerik gönder seçeneği ile sunabilirsiniz.
Üyelerimize Özel Tüm Opsiyonlardan Kayıt Olarak Faydalanabilirsiniz
19’uncu yüzyılın ortasında Sanayi Devrimi her alanda kendini gösteriyor. Şehirlere göç başlıyor, beklentiler farklılaşıyor, aile fertleri birbirinden uzaklaşırken aile içi iş bölümleri bu durumdan fazlaca etkileniyor. Romanlarında Rusya’nın kırsal kesimindeki sosyal dokuyu gerçekçi bir üslupla ele alan Dimitri Vasilyeviç Grigoroviç’in yazdığı “Balıkçılar” da bu atmosferi yansıtan bir Rus klasiği. Türkçe olarak ilk kez VakıfBank Kültür Yayınları’nın (VBKY) okurla buluşturduğu roman, olayların geçtiği dönemde yaşanan değişim ve dönüşümü aydınlatıyor.
KIRSALI ANLATAN İLK YAZARLARDAN
Dostoyevski ile tanıştıktan sonra edebiyatla ilgilenen Grigoroviç, Rus kırsal toplumunun yaşamını tüm detaylarıyla aktaran ilk yazarlardan. Doğayı, sosyo-kültürel yaşamı ve karakterlerin iç dünyasını kurgusuna yediren Grigoroviç, bunu “Balıkçılar”da da naif bir üslupla başarıyor. Levent Özübek’in çevirisini yaptığı roman üçüncü tekil şahıs anlatıma sahip, 4 kısım ve 32 bölümden oluşuyor. Roman ayrıca yazıldığı dönemin edebiyatında etkin gerçekçilik akımının tüm detaylarını yansıtıyor.
VE KASABAYA YABANCILAR GELİR
Grigoroviç, doğa tasvirleriyle açtığı romanında pitoresk bir görüntüyü satırlara yediriyor; okuru engin vadilerin arasında dolaştırıyor, yemyeşil bayırlardan aşağı indiriyor, dik yamaçlar, yüksek tepeler ve şeritlere ayrılan nehirler derken iki yaya beliriyor. Adeta ‘her güzel hikâye bir yolculukla başlar’ diyen Grigoroviç, romanda şöyle söylüyor: “Bu iki yolcudan biri, üstü başı hırpani giysili bir yaşlı adamdı ve yanında yine onun kadar hırpani giysili bir çocuk vardı.” Yaşlı adamın adı Akim, çocuğun adı Grişka.
SORUNLAR BAŞ GÖSTERİYOR
Bu iki yolcu, üç oğlu Pyotr, Vasili ve Vanya ile Anna adındaki eşiyle beraber yaşayan Gleb Saviniç’in müstakil evine yerleşiyor. Böylece sürekli çalışan Savinç ailesi genişliyor ama bu da sorunları beraberinde getiriyor. “Gleb hiç esnek olmayan biriydi, çakmaktaşı kadar sertti, fevri karakterli ve hiddetliydi. Karısı olsun, çocuğu olsun -onun gözünde hiç fark etmiyordu- hepsi onun hükmü altındaydı. Tüm bu yirmi sekiz yıl boyunca ya o karısı ve oğullarıyla şakalaştı ya da morali bozuk olduğunda hepsi onun sıkıntısını paylaştı.”
ZORLUKLARA KARŞI KENETLENİN
Romanın altyapısını sevgi ve dayanışma temaları üzerine inşa eden Grigoroviç, yıpratan, aile bağlarına zarar veren değişim karşısında birlik olma, kenetlenme mesajı veriyor. Zorlukların üstesinden anca bu şekilde gelinebileceğini dile getiren Grigoroviç, romanda “Çok paranın olduğu yerde çok günah olur. Bizde olan bize yetiyor. Para kaygı getirir ve onunla mutlu olamayız. Sana şu sözü hatırlatayım: Mutlu adam odur ki, pazar günü böreğini afiyetle yesin”sözlerini kaydediyor. VBKY’nin yayımladığı “Balıkçılar”, mutluğunun karşılıksız sevgiden geçtiğini, kutsal aile bağlarını ve güçlük karşısında beraber olmanın önemini belirten bir roman.
kaynak: mürekkep haber
Grigoroviç’in yazdığı “Balıkçılar” ilk kez Türkçe yayımlandı
Yorum Yaz