Sûre Allah’ın yardımının ve fethin geleceğini, insanların bölük bölük İslâm’a gireceğini müjdeler. Buna karşılık Peygamber Efendimiz (s.a.s.)’den bir şükrâne olarak tesbihini, hamdini, tevbe ve istiğfarını artırmasını ister. Hz. Ebûbekir, Abdullah b. Abbas gibi bir kısım sahabîler, Nasr sûresinin inmesiyle Efendimiz (s.a.s.)’in vefatının yaklaştığını anlamışlar, işin farkında olmayanlar buradaki yardım ve zafer müjdelerine sevinirken, onlar hazin hazin gözyaşı dökmüşlerdir.
Mushaftaki sıralamada yüz onuncu, iniş sırasına göre yüz on dördüncü sûredir. Medine döneminde Tevbe sûresinden sonra nâzil olduğu ve tam sûre olarak Kur’an’ın en son inen sûresi olduğu kabul edilmektedir. Sûrenin Vedâ haccı esnasında Mina’da indiği rivayet edilir
1. İza cae nasrullahi velfeth
Rasûlüm! Allah’ın yardımı ve fetih geldiği zaman,
2. Veraeytennase yedhulune fiy diynillahi efvace
İnsanların Allah’ın dînine akın akın girdiğini gördüğün zaman,
3. Fesebbıh bihamdi rabbike vestağfirh* innehu kane tevvaba
Rabbini öğerek tesbih et, O’ndan bağışlanmanı dile, çünkü O, tevbeleri çok kabul edendir.
Kur’an-ı Kerim: Tebbet Suresi Meali