Sûre, öncelikle Resûlullah (s.a.s.)’e karşı amansız bir düşmanlık sergileyen amcası Ebû Leheb ve karısının, bunların şahsında da tüm din düşmanlarının fecî âkıbetini gözler önüne serer. Peygamberimiz (s.a.s.), “Sen, önce yakın akrabanı uyar!” (Şuarâ 26/214) emri gelince, bütün Kureyşi Safâ tepesine çağırdı. Yüksek bir kayanın üzerinden onlara şöyle hitâb etti: “Ey Kureyş cemaati! Ben size, şu dağın eteğinde veya şu vâdide düşman atlıları var; hemen size saldıracak, mallarınızı gasbedecek desem, bana inanır mısınız?”
Kureyşliler hiç düşünmeden: “Evet inanırız! Çünkü şimdiye kadar seni hep doğru söylediğini gördük. Senin yalan söylediğini hiç duymadık!” dediler. Karşısındaki insanlardan bu tasdîki alan Resûlullah (s.a.s.), onlara şu ilâhî hakîkati bildirdi: “O hâlde ben şimdi size, önünüzde şiddetli bir azap günü bulunduğunu, Allah’a inanmayanların, o çetin azâba uğrayacaklarını haber veriyorum. Ben sizi o çetin azaptan sakındırmak için gönderildim.
Ey Kureyşliler! Size karşı benim hâlim, düşmanı gören ve âilesine zarar vereceğinden korkarak hemen haber vermeye koşan bir adamın hâli gibidir. Ey Kureyş cemaati! Siz uykuya dalar gibi öleceksiniz. Uykudan uyanır gibi de dirileceksiniz. Kabirden kalkıp Allah’ın huzûruna varmanız, dünyadaki her hareketinizin hesâbını vermeniz muhakkaktır. Neticede hayır ve ibâdetlerinizin mükâfâtını, kötü işlerinizin de ceza ve şiddetli azâbını göreceksiniz! Mükâfat ebedî bir cennet; ceza da ebedî bir cehennemdir.”
Allah Resûlü (s.a.s.)’in bu hitâbesine, orada bulunanlardan umûmî bir îtiraz gelmedi. Yalnız amcası Ebû Leheb: “Hay eli kuruyası! Bizi buraya bunun için mi çağırdın?” diyerek münâsebetsiz ve yakışıksız sözler sarf etti. Hakâretleriyle Peygamber Efendimiz’in aziz kalbini incitti. Ebû Leheb’in bu tavrı üzerine, onu ve karısını kötüleyen ve cehennemlik olduklarını îlân eden “Tebbet Sûresi” nâzil oldu.
1. Tebbet yeda ebiy lehebiv ve tebb
Ebû Leheb’in iki eli kurusun! Zâten kurudu ve kendisi helâk olup gitti.
2. Ma ağna ‘anhü malühu ve ma keseb
Ne malı bir fayda verdi ona, ne de kazandıkları.
3. Seyasla naran zate leheb
Yakında o, yanıp kavrulmak üzere alevli bir ateşe girecek.
4. Vemraetüh* hammaletel hatab
Karısı da beraber girecek. Hem de o ateşe odun taşıyıcı olarak.
5. Fi cidiha hablüm mim mesed
Boynunda sağlam bükülmüş bir ip olduğu halde.
Kur’an-ı Kerim: İhlâs Suresi Meali